24 Temmuz 2010 Cumartesi

Platonik


gittin.
kendini haklı görmek için
yalnızlığını görüp
içimin acımasını yoksayıp
sonra yalnızlığını yoksayıp
aptalca kandırmanı kendini
gözlerimin önünde
daha fazla oynayamacağını anladığında.
sen de biliyordun ama
masken solmuştu
gözlerinin etrafında çizgiler...
gözlerimin önünde büyüyen
yapayalnız çaresiz bi çocuk olduğunun
sana her baktığımda tokat gibi çarpmasına yüzüne
daha fazla dayanamacaktı ruhun.
yeterince yara almıştın
kendi ellerinle kendini yaralayışını
kim bilir benden başka biri görmüş müydü
bu senin en mahrem yerindi.
sana alışmamı
alışkanlığımın utanmaz sessizliğini
arkana bile bakmadan bir gece
yırtıp attın
gittin.
kim bilir şehrin neresinde
nasıl ve ne yapıyorsun
seni bir daha görmeyecek olsam bile
gittin
bir daha
gurursuzluğumla
herşeyi ayaklar altına alıp tek bir defa yüzüne bakmamla
bir merhabası çok
iyi geceler demesiz
o saçma hikayede savrulmamla
ve hiçbir söze yakışmayan o çaresiz duruşunla
aynı yerde
iki ayrı kalp olmayacak olsak bile.
zaten bunu da bilmeyeceksin.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder