22 Temmuz 2010 Perşembe

saçım bunu beğenmedi



korkmayın edebi yazmıcam.ne de bi aforizma var metaforik.dünden önceki gün...böyle ağlamıyorum tabi.ama belli günlerde içime oturan o aptal cansıkıntısı yine teşrif etti.ne yapsam diye düşünürken sanki çok şey biliyormuşum gibi girdim banyoya,aldım elime makası,baktım gidiyo tutamlar.el mahkum sanki.ama mahkum gibiydim,sanki o saçlar gitmezse içeri giricem.tövbe tövbe.içeri derken de odaya falan değil canım,anlatamadım herhalde neyse ya.tabi kafamda belli bi model de yok,hani nasıl olucak neye benzicem diye en ufak bi fikrim yok inanır mısınız sevgili seyirciler,varın siz düşünün ahvalimin vehametini ve de rezaletini.sanki gözlerim kapalı,koca ayna var önünde kör müsün evladım,nereyi nasıl kestiğini göremiyomusun.tamam anladık uzaktan yakından miyopsun,yakını değilse bile uzağı 2,5 şiddetinde görememektesin de,bu körlük neyin nesi dedim kendime.tabi dışımdan değil.maazallah,zaten dengesizim tam deli sanıcak bizimkiler.can sıkıntısı işte.yaptık bi delilik.her neyse.dedim ya nasıl bi yaratık çıkıcaktı ortaya tüm yaratıcılığımı koysam tahayyül edemezdim inanın.artık ne kadar süre cebelleştiysem elimde makas,içimde cansıkıntısı,aynada tuhaf bi mahluk...sonunda alnımın üstünde garip,yamuk yumuk bi kahkül buluverdim.21 yıllık ömr-ü hayatımda bi kere bile kahkülüm olmamış,bilmem etmem ne yer ne içer,neye benzer,ne işe yarar falan.''sabah kalkınca serçe parmağınızın ortasına gelecek kadar zeytinyağını,dün geceden oda sıcaklığında bekletip kulak memesi kıvamına getirdiğiniz başparmağınızın yarısı kadar tarçınla(tabi burda başparmağınızı değil,sabaha kulak memesi kıvamına getirmeniz gereken tarçını oda sıcaklığında bekletiyosunuz,yoksa olmaz!)karıştırıp bi güzel yoğurun(oncacık malzeme şeysi nasıl yoğrulursa artık!burda iş k.çınıza kalmış,ya kıçınızı yırtıp mis gibi kahkülleriniz olucak ya da o kıç kalacak orda öyle).sürün saçınıza.sürün sürün korkmayın.15 dakika kalsın o kahküllerde.15 dakika geçti mi,heh şimdi sakın yıkamayın.şimdi şunu yapıyoruz:5 diş sarımsağı alıyorsunuz.yok illa gidip manavdan bakkaldan almayın canım,evde varsa o da olur.şimdi o sarımsağı 5 yemek kaşığı çikolatayla karıştırın.ama çikolata dediysek illa gidip kalıp çikolatayı eritin demiyoruz bakın,kıymetimizi bilin yani(he bide eritseydik be usta!iki tutam kahkül uğruna koca bi kafayı kurban edelim kaynar çikolatayla!)bildiğimiz,hani kahvaltılarda ekmeğe sürüp ağzımızın etrafını leş yapa yapa bide üstüne üstlük ağzımızı şapırdatarak yediğimiz çikolatalar varya,onlar işte(burda reklam vermiyoruz,şimdi o kadar 'kahvaltılık çikolata markası' var,hiçbiri küsmesin mantelitesi mevcut).ne diyoduk.5 diş sarımsakla 5 yemek kaşığı çikolatayı karıştırın.hayır,sarımsağın ne kabuğunu soyun ne de ezin.öyle olduğu gibi.ne olursan ol gel diyoruz sarımsağa,ayıp yani nimet sonuçta.şimdi kafada saatlerdir beklettiğiniz o harcın üstüne bu pis şeyi de sürün.artık bitlenirseniz de bizden günah gitti,siz istediniz olm ''yok efendim güzel kahküllerim olsun'' diye zırlayıp durdunuz'' tariflerine uyup da şimdiye kadar saçımla cebelleştiğim görülmemiştir,kaldı ki k.çı boklu bi kahkül için hiç yapamam valla üzgünüm.şansına küs valla cicim diyorum burdan şuan alnımda bön bön bakan kahküllerime.buradan herkese selam yolluyorum.kayıtta mıyız.çekiyo mu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder