27 Şubat 2013 Çarşamba

1. Geleneksel Reklamcı Genşler Zirvesi

Biz, hepimiz, bugüne kadar hep başka başka yerlerdeydik. Ayrı şehirlerde doğup büyüdük, ayrı okullarda okuduk, sonra ayrı ajanslarda ama aynı amaçla aynı sektör için çalıştık. İşte bu yüzden bizim halimizden yine en iyi biz anlarız ve bizim bizden başka dostumuz yok dostum!

Bugüne kadar birbirimizden habersizdik. Ve sonra bir anda sosyal medya çıkageldi ve bizi biraraya getirdi. Artık birbirimizi biliyorduk. Eleştirdik, anlattık, tanıştık, konuştuk, sorduk. Fakat hala birbirimize yabancıydık, ne de olsa hiç bir şey gerçekliğin yerini tutmuyor. Sonra dedik ki, neden gerçekten tanışmıyoruz? Neden karşılıklı oturup ince belli bardaklardan sıcak çayımızı, tombiş fincanlardan kupamızı yudumlarken karşılıklı oturup iki lafın belini kırmıyoruz? Sence de artık biraraya gelmenin zamanı gelmedi mi?


Ve şimdi geriye gerçekten tanışmak kaldı. İlk kez yüz yüze, ilk kez sahiden tanışmak. O gün geldi çattı!

Biliyorum sen de sabırsızsın sevgili reklamcı dostum!

Biz birkaç 'acans insanı' yapılmayanı yapalım dedik, neredeyse 1 aydır hummalı bir şekilde bunu planladık, nakış gibi işleyerek bunun çok güzel olması için her gün kendi kendimize revizyon bile yaptık ve ilk kez bir buluşma düzenlemeye karar verdik. Dileğimiz, bunu gelenekselleştirip devam ettirmek.

Şimdi geriye ne kalıyor, buluşma gününde buluşma saatinde buluşma yerinde olmak.

Görüşmek üzere! :)





Tarih: 2 Mart Cumartesi
Saat: 16:00
Yer: Şahika (Teras), Nevizade Sk. No: 17 Beyoğlu

13 Şubat 2013 Çarşamba

akıllı kadın ve ondan kaçan akıllıkadınsavar erkek

merhaba sevgili okur. biliyorum biraz ara verdim sanırım, fakat bu defa mazeretim var: artık bir işim var! :) uzun zamandır iş arıyordum, artık nasıl istiyorsam 2 lafımdan biri işti. mezun olmama az bir zaman kalmışken, hala bir işim yokken, sinirden kendimi abur cubura verip tombik tombik evden okula ayaklarımı sürürken tamam diyordum ben bu okulu boşuna okudum. burada böyle yazılarımda filan belli etmesem de ne bileyim işte, içime mi atıyordum o sırada demek ki.. yani dışarıdan öyle deli manyak, hep musmutlu, hello kitty ve Pollyanna'nın kankasıymışçasına görünenlerin de içinde nice volkanlar yanıyor olabilir lütfen bilinçlenelim onlara sahip çıkalım. neyse işte ben tam "evrende yalnızca bir toz bulutuyum :(" moduna girmişken hayatımda kocaman bir ışık göründü. filmlerde olur ya, kahramanımız tam da umudunu kestiği an bir mucize olur ve tatata taamm! mutlu son. benim de tam böyle oldu. ve o ışığa yürüdüm(tamam yeaa gülmeyin).

sloganım olduğu üzere, yeterince 'saçmalamak konusunda ölümüne ciddi' davranıp bir güzel kafanı ütülediğime göre başlıyoruz.


etrafın sarıldı, artık hiç bir yere kaçamazsın

vatana millete hayırlı olsun artık nur topu gibi bir 'trendimiz' var: erkekler akıllı kadından kaçıyor. evet evet yanlış duymadın. çünkü ondan korkuyor. bu da nereden çıktı deme, şu an evrende hayli yer kaplayan bir yalnız nüfus varsa, bunun en büyük sebebi bundan başka bir şey değil.

zamane erkeklerimiz ilişkilerinde artık 'ne yazık ki' "salak olsun herşeyin farkında olmasın ben de günümü gün edeyim" kafasında. genellemek belki de yanlış fakat uzun, çok uzun zamandır gözlemlerim, yakın çevremde gördüklerim, hatta yolda orda burada gördüklerimden yola çıkarak bundan artık eminim. böyle düşünen erkekler şu an var ya bir çoğunlukta bir çoğunlukta ki sorma. şimdi sen bir erkeksen önce bir "nalaka yeaa" diyecek, ardından "hmm acaba mı?" diye soracak, son olarak "yuoo ben öyle değilimm" diyeceksin. hiç inkar etme. bu dediğim aşamalardan geçmediysen, daha ilk aşamada "valla öyle değilim ya alla alla" dediysen sana inanıyoruz dostum! adamsın!

hep vardır ya hani, yüzyıllardır, 'erkekler akıllı kadın sever'. akıllı kızlarımız niye yalnız lan o zaman! niye kimse sevmiyor onları! yani tamamen uydurma, yok öyle bir dünya. insan sevdiği şeye sahip olmak ister dimi? ağzını yaya yaya "akullu kodun sövüyorom" demiyorlar mı bi de ifrit oluyorum! buna uzaktan sevmek derler, buna basbayağı platonik takılmak derler.

bir kız 'akıllı' olmayagörsün ve bir erkek 'akıllıkızsavar' olmayagörsün, bunlar ömür billah biraraya gelemiyor. nasıl gelsin, birbirine zıt iki şey.


aslında mutlu olmaktan korkuyorlar

aslında adam bu hareketiyle nasıl bir hata yaptığının farkında değil. bile bile geleceğinle oynuyorsun be adam, belki de hayatının kadınından kaçıyorsun nereden biliyorsun. işin hata boyutu bu şekilde. bunun bir de "ne yaptığını biliyorum adamım!" boyutu var. yani kızlar gözünü açtı, yani yaptığınız şeyin farkındayız. kendi halinize bırakıyoruz yalnızca. elbet bir gün buluşacağız sdfgjk.

bu tayfadan ayrı olarak bir de "ben halimden memnunum, bu yalnızca beni bağlar tağam mı" kitlesi var ki akıllara zarar! abicim iyi hoş da, sen de mutlu değilsin ki bu şekilde. daldan dala atlayayım derken düşüşün muhteşem olacak! şimdi hemcinslerimi aşağılamıyorum, sonuçta bu hayatta herkesin bi alıcısı var, fakat rica edicem alıcılarınızla oynamayınız! rahmetli Mehmet Ali Birand'ın dediği gibi "kimselere randevu vermeyiniz", hele umut hiç vermeyiniz.

akıllı kadından kaçmalarının sebeplerinden biri de, tek ve uzun bir ilişkiye hazır hissetmemeleri. çünkü akıllı kadınla laçka ve yavşak bir ilişkisi olamayacağının farkında ve gerçeklerden kaçtığı için gerçek kadın ve gerçek ilişkiden de kaçıyor işte. evet 30 yaşına bile gelse! evet belki 35 ya da 40 bile olsa! bunun bir ağırlık olduğuna, kendilerinin de bu ağırlığı taşıyacak güçlerinin, zamanlarının ya da sabırlarının olmadığına inanmaları. ha tabii bir de tüm kızları aptal ve kendileri gibi ciddiyetsiz ilişki isteyen tipler zannetmeleri. koskoca evrende akıllı kadın neslinin tükendiğine inanmaları. ama aslında bal gibi başarısız olmaktan korkmaları, o kadını mutlu edemeyeceğinin farkında olmaları ve tabii mutlu olmaktan korkmaları, uzun zamandır yaşamadığı için mutluluğun iyi bir şey olmadığına inanmaları. ve en önemlisi, çok seçenek varken hayat boyu neden tek birine tamah edeyim ki düşüncesi (ki bunu açık açık dile getirenlerin sayısı acayip artmış durumda). aslına bakarsan bir gün tüm erkekler tek eşliliği tadacak. nasıl mı? e çünkü insan sıkılan bir varlık ve elbet sıkılıp özüne dönecektir. ki son zamanlarda dikkatimi çekmedi değil, organiğe yönelen halkımız organik ilişkilere de dönmeye başladı bile. elini çabuk tut ve sen de organik ilişkini edin ey erkek insanlık! ve merak etme akıllı kadın seni ısırmaz. yalnız tek eşli olman gerekmekte, çünkü geri iade ya da takas olayımız mevcut değil.


devam edecek...