19 Nisan 2015 Pazar

Hayat bazen tam PMS!

Selamm! Nasılsın tatlı insan? Beni sorarsan, az önce baktım 8 ay olmuş. Neden yazmadım bunca zaman, inan ben de bilmiyorum. Hayat işte, oluyor öyle bazen. Neler neler oldu anlatsam bloglar yetmez. Her neyse buradayım işte, yazıcam artık. O zaman napıyoruz? Hazırsan kaldığımız yerden devam ediyoruz! :)

Bugün anlatacaklarım hepimizin başına gelebilecek türden. Başlıktan anlamışsındır zaten ama dilersen minik bir giriş yapayım. Hani hayatında bir gün bir dönem gelir. Her şey saçma sapan bir şekilde ters gidiyordur, neye elini atsan tam bir fiyasko, hiç bir konuda 1-0 olan skoru değiştirmeye gücün yetmez berabere kalmaya bile razısındır oysa ama yok. Madem şu an hiç bir şey yolunda gitmiyor deyip istemsizce geçmişe gider kafa. Eski işler, eski aşklar, eski dostlar ve dostluklar... Düşünür durursun, düşünmek sana bir şey kazandırmaz bunu sen de bilirsin ama kendine engel olamazsın işte. İnsan boşluktayken yapar normaldir, çok üstelememek gerek elbet geçecek. Düşünürken bazen içinde ufak bir pişmanlık olur ama onları yapan ve yaşayan sendin ve sonunda neler neler öğrendin diye olgun bir duyguyla konuyu kapatırsın.
Tabi her zaman bu kadar olgun olmazsın, insanız sonuçta. Bütün o alışamama, kendini mağdur olduğuna inandırma ve pişmanlık durumundan sonra artık öfke aşamasına geçersin. Zehri atma aşaması da diyebiliriz buna, çünkü başlarda deliler gibi üzüldüğün konu ya da kişiyi artık çok yaratıcı küfürlerle anımsar ve bir güzel yok saymaya ve bir süre sonra artık hatırlamamaya başlarsın. Hayat böyledir çünkü, hiç bir şey sonsuz değildir.


Bunlarla bitse iyi. Keşke her şey bunlarla kalsa ama sarpa saran şey sadece için değildir, dışının da altta kalır yanı yoktur. Bu dönemin en önemli belirtisi, kendini asla beğenmezsin. Aynada gördüğün insanı tanımak dahi istemezsin. Hiç bir şekilde güzel/yakışıklı bulmazsın kendini. ''Markette gördüğüm kızınki kadar güzel dudaklarım neden yok, neden dün cafedeki garson çocuk gibi yakışıklı değilim be kardeşim, Allah canını almasın o nasıl çirkin bir surat git gözüm görmesin seni'' diye bu sefer de kendine küfredersin.

Ne giysen yakışmaz, elini kolunu nereye atacağını bilmez, aldığı kiloları nasıl vereceğini düşünme zahmetine girmeyen hatta artık umursamayan biri olup çıkarsın. Depresyon değildir aslında tam olarak ''Ne ölcem be, beni üzenler ölsün'' dersin çünkü. Depresyonda olan adam bunu der mi Allah aşkına. Yani kısaca sen depresyonda filan değilsin güzel kardeşim, bu ''Hayatının PMS Dönemi''.


Sonsuza kadar süren PMS yoktur

Şimdi bu kadar Pms filan diyoruz ama bunu sadece biz yaşamıyoruz tabii ki. Bal gibi erkekler de yaşıyor. Sen kadın o kadın, evlerden ırak. Hatta bazı erkekler abartıp hayatı boyunca Pms döneminden çıkamıyor ayrı mevzu. Az çok tanırsın zaten öyle bir erkeği. Tanımadıysan hemen şükür dualarına başlamalısın, hatta nazar değmesin diye çaputlar bağlamalısın.

Pms dönemindeki erkekler kızlardan daha komik görünür mesela. Çünkü hepimizin kafasında bir erkek algısı var, güçlü olacak ya da en azından öyle duracak filan işte. Bir ara iş arayan bir arkadaşım (erkek), iş görüşmesine gittiği yer kendisine dönmedi diye günlerce sanki eski sevgilisiymiş gibi arkasından konuştu durdu.

Şu an hayatında her şey süper gidiyorsa değerini bil derim yani. Çünkü dedim ya, hiç bir şey sonsuz değil. Sorunsuz da olmaz bu yüzden. Kariyerinde başarılar takdirler terfiler bravolar, ''Uuu adam ülkenin en iyi bilmemnelerinden biri'' filanlar bütün bunlar yaptığın tek bir hataya bakar, sonrası Osmanlı'nın Gerileme Dönemi. Aşk ve ilişkiler desen zaten onlar başlı başına ansiklopedi yazılacak konu. Mükemmel insan olmadığı gibi mükemmel ilişki de yoktur diyelim kısaca.

Ve son sözlerimi de şu an hayatının Pms döneminde olanlara söyleyip bugünlük veda edeceğim. Ne olmuş bir işin yoksa, eninde sonunda herkes iş buluyor. Bunun için üzülünür müymüş, hiç yakıştıramadım. Ya da ne olmuş işin var ama işinde sorunlar da varsa, kimse annesinin karnından Ceo doğmuyor ki canım, çözülmeyecek şey yoktur. ''İşte sıkıntı yok ya, benim olay ilişkilerde'' dediğini duyar gibiyim. Yıllardır süren ya da daha yeni bir ilişki hiç fark etmez, ortada bir sorun varsa güzelce çözmeyi deneyip sevgiye ve saygıya devam et gerisini zamana bırak, ne oluyorsa en iyisi oluyor merak etme. Ve sen, ey platonik aşk yaşayıp kendini oradan oraya atan arkadaş! Sana söyleyecek sözüm yok, birinin bir şey söylemesi gerekiyorsa o ben değilim anladın sen (yan yan bakan tripli emoji). 

Sözün özü şudur ki, hiç bir şey sonsuz olmadığı gibi sonsuza kadar süren PMS dönemi de yoktur. Sonrası zaten mutlu son.