14 Haziran 2014 Cumartesi

Drama Queen'im, öyleyse varım!

Kendimi bildim bileli içimde bir Drama Queen var. Karşıma çıkan neredeyse her şeyi bir rakı bardağından görüyormuşçasına arabeskleştirmek konusunda bir dünya markası olduğum bile söylenebilir. Peki bir insan bunu kendine neden yapar?

Cevabı çok basit: böyle geldik böyle gideceğiz. Yani bir insan 7'sinde Drama Queense 70'inde de Drama Queen'dir, yapacak bir şey yok. Aslına bakarsan bunun için epey çabaladım ama ne yazık ki hiç bir zaman bir arpa boyu yol kat edemedim. Yani evet son zamanlarda, belki yaş ilerledikçe bir nebze de olsa bir iyileşme var diyebilirim. Olaylara diğerlerinin baktığı gibi bakmak dururken bir şeyleri abartarak ya da içine arabesk katarak yaşamak kesinlikle çok saçma! Ve evet aslında kendime bile itiraf edemesem de sanırım hiç bir zaman değişmeyeceğim. Böyle yaşamanın kötü yanları olduğu kadar iyi yanları da yok mu dersen elbette var. Bi kere acayip ilham verici bir durum! Her an yaşadığın herhangi bir şeye biraz şiirsellik, az biraz melankoli, bir tutam da hüzün katıp bir şey yaratıyorsun. Düşünsene sıradan biri sıradan bir şekilde düşünüp hissettiği sürece ne yaratabilir dostum?

Bugüne kadar pek çok arkadaşımdan duyduğum bir şey var, çoğu bunu farklı cümlelerle söylese de aslında genel olarak kast ettikleri bir şey oldu hep ''Nasıl böyle düşünebildin?'' Atıyorum, bir manzara karşısındayız, ikimiz de aynı yere bakıyoruz ve ikimiz de bir şeyler söylüyoruz. Bak şimdi detaya dikkat: arkadaşım aynı manzara karşısında ''Ay ne kadar güzel değil mi'' derken neden ben ''Sanki bir yere gitmek istiyor gibi, belki de çoktan gitmiştir'' gibi ağdalı laflarla şiirsellik kasıyorum yarebbim! Bunun adına ne dersiniz bilmem ama bence bu ağır Drama Queenlik, başka da bir açıklaması olamaz. Zaman zaman düşünüyorum, içinde bir Drama Queen'le yaşamak belki de iyi birşeydir. Çünkü kendimi hiç bir zaman çok fazla mantıklı, söylediği yaptığı her şeyde bir anlam bir amaç bir kural ya da benzeri herhangi bir şey olan biri gibi düşünmedim. İyi ki de düşünmedim. Çünkü bence öyle biri olmak çok saçma ve sıkıcı. İyi ki böyleymişim diyorum mesela. Bu yaşıma kadar böyle biri olduğum için de, Drama Queen'liğe bile alıştım belki de. 


Dozajı, miktarı ne kadar olduğu farketmez, içinde biraz da olsa bir Drama Queen olan biri için çok net olan bir gerçek var: çok yorucu bir iş dostum! Ama mesela mesleğin, böyle biri olmanın bir sonucu olabilir: boşuna reklamcı olmadım ben! :) Çünkü bence reklamcılar kesinlikle normal değiller. Neyse devam ediyoruz öhömm.. Ya da mesela arkadaş çevren, yıllar içerisinde eksilen ya da eklenenlerle beraber seni olduğun gibi, tam da böyle seviyorlarsa bir sorun yok demektir. Hatta epey eğlenceli olduğu bile söylenebilir. Ailen, ımm şey, onlar bu yaşına kadar hala alışamamış olabilirler belki, hatta günün 24 saati yılın 365 günü birilerinin çocuklarını örnek vermeleri de hep bundandır belki, ama seni en çok olduğun gibi, sen gibi kabul edecek başka kim var ki?


Evrene doğru her "Ay yeter bu kadar drama queenlik" söylenmen evrene cevapsız çağrı olarak gidiyor. Yani evren hiç ay may filan dinlemiyor.