29 Ekim 2010 Cuma

işsizim güçsüzüm sensizim


birlikte iş arayacaktık.daha doğrusu arayan bendim,çorbada senin de tuzun olacaktı işte.bencildim.bencilceydi sevmem de bu yüzden.seni düşünürken bile yanıma nasıl da yakışacağını yüzünün,düşünür dururdum.yüzün hüznümdü.yüzün umudum.yüzün tebessümümdü de.hala iş arıyorum.şimdi sensiz ama,şimdi nerede olduğunu bile bilmiyorum ki.zaten sen,hep yabancı hep uzak hep el gibi durmayı istedin.istedin ve yaptın da.şimdi,sanki hiç tanışmamış iki insan.birbirimizin yüzünü bir daha görmeyeceğiz.ve korkma,rüyana da gelmem,nasılsa benimkilerde görebiliyorum yüzünü.ikiletmeden sen beni,ikilemem yüzünü görmeyi ikilerim.boşverdim beni düşünüp düşünmediğini.düşünmediğini,düşünmeyeceğini de biliyorum çünkü.hem düşünsen neye yarar?bir daha tokalaşmayacağız bile.bana doğru yürüyüşünü izlemeyeceğim.benimki kıyının berisinde tek başına bir seyirdi yari.yar bildiğimse adı gibi derin bir yardı.uçurum.defalarca düştüm.aslında yorulmuyordum gibiydi.ama meğer insan aptallıklarının farkına da varabiliyor,bunu biliyordum da,unutmasa bile o kişi olmadığını iddie etme aptallığında bulunabiliyormuş.ayakkabılarını çıkarmış aklın kapısında,yalınayak gezerdim sen denen labirentte.akıl yok.fikir yok.aşk yok.yalnızca beğendiğim bir yüzün yaşamımda olmasını istemekti o.belki daha karmaşık bir adı var.bilmiyorum.hem yapacak bir dolu şey var.senin işin var,ben iş arıyorum.senden daha çok işim var.lütfen olmayan sinyal sesini beklemeden kapat telefonu,beni hiç aramayacağın.ve beni hiç aramayacağını biliyorum.hatrımı bile sormayan bir adamdın sen.merhabası bile olmayan.şimdi beni düşünebileceğini nasıl düşünebilirim?!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder