15 Ekim 2010 Cuma

yüksek topuklar üstünde(bir 1. dostluk yıldönümü yazısı)


Ekim 2009.Yağmurlu bi sabah.öncesindeki gün ya da günler güneşliydi de insanlar o gün de güneş olucak sanıp yanılıp,yağmurlu bi havada giyilmeyecek kıyafetler giymişlerdi,unuttum.aslında belki de yalnızca bendim öyle hazırlıksız,korunaksız ve yine şemsiyesiz.

İlk gün.ilk merhabalaşmalar,ilk tebessümler,tanışma faslı.o günü çok net canlandıramıyorum kafamda,hafıza denen şey yok zaten bende,bu yüzden.

Günler geçti.

Sonrası...sonra kaynadık,kaynaştık,ısındık ve artık sıcacıktık.

Bi sürü sabah eklendi birbirine.karşılıklı yemek yiyişlerimiz,kantin sohbetleri,çimlerde oturmalarımız,dertleşmelerimiz,alışverişlerimiz,diyeti boşvermelerimiz,esprilerimiz,diyete başlamalarımız,telefon konuşmalarımız zincirlendiler birbirlerine,kenetlendiler.

Gün oldu hocalara aldırmadık,girmeyiverdik derse,ne olucak yani dedik.ders ektik,dostluk biçtik!kar yağdı,hayal kurduk kayışdağına bakıp.dağdan tayt giymiş,ugg botları olan biri inermiş güya(o dönem sadece adı varolan birini düşünürdük bunu yaparken,üstelik erkekti).hayal bu ya.ne hainiz dimi ama.

Güneş geldi,yürüyelim dedik.gerek yok hantallıklara.topuklu ayakkabı giymediğimiz zamanlarda bile topuklular üstündeymişiz gibi hissediyorduk.işte dostluğun yüksekliği!Fotoğraflar,kahkahalar,dedikodular,tavsiyeler,anılar...ne kadar zaman ne kadar çabuk geçmiş.şimdi gözlerimizi açtık.tam 1 yıl!çocukça,delice,özgürce,sevgiyle ve çok güzel yazdığımız bi 1 sene.kısacık hayatlarımızda yer açtığımız,sayfa açtığımız,kucak açtığımız omuz omuza,yanyana bi 1 sene.hala birbirimize,dün tanışmışız gibi saçma sorular sorabiliyorsak birbirimize arada bir,aradaki erik gibi bi heyecan,çilek tadında macera,kiraz renginde bi sevgi ve çikolatadan tatlı bi dostluğun bizi hiç yalnız bırakmadığından.

Bununla kalmasın.kalmayacak da.o 1 de orada öyle tek başına durmayacak.sağ eliyle koca bi sıfırın elinden tuttuğu zamanlarımızın şerefine...hatta sonra 1 de gidecek,diğer sayılar tutacaklar elinden sağdaki sıfırın.gülümseyecekler sırasıyla yüzümüze bakarak.düşlerimiz,gülüşlerimiz hiç bitmesin.affolacaktır eylediğimiz sürç-i lisanlarımız da.aşk herşeyi affeder mi bilmem ama dostluk affeder.

Ve düşsek de kalkıcaz.

Biz matruşkalar gibiyiz.kendi içinde birbirini barındıran.birbirimize öyle benziyoruz ki.ve yıldızlar gibi,parlak neşeli ve genç!

Size güveniyorum ve sizi seviyorum Gizom ve Doll'um!





bu yazıyı okurken bunu dinleyin:
http://fizy.com/#s/1h60uv

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder