15 Şubat 2012 Çarşamba

sevgililer günü bitti şimdi dağılabilirsiniz

bir 14 Şubat'ı daha kapı dışarı ettik. hafifledik mi, elbette. bunu sevgilisi olanlar da söyleyeceklerdir, çünkü sevgililer gününün insanlara yüklediği bir ağırlık var. içim şişti valla. bu his, öküz gibi acıkıp hayvanlar gibi yediğimde bile olmuyor öyle diyim.

hobareyy caddeler günler öncesinden hazırlanır. SEVGİLİLER GÜNÜNE ÖZEL ELDİVEN BULUNUR, SEVGİLİLER GÜNÜNE ÖZEL ŞEMSİYE GELMİŞTİR, SEVGİLİLER GÜNÜNE ÖZEL EBENİN KÖRÜ BİLE VAR diye kırmızı puntolarla hayvanlar gibi bir afişler uyarılar şunlar bunlar. onları her gördüğümde içimden ''aa öyle mi, yuh ya ben bu hafta dünya diyete başlama günü sanıyodum. o kadar da havaya girdim aman yaa:( '' diyesim geliyor ister istemez. reklamcılar geri kalır mı, canlarım benim, biricik meslektaşlarım, elbette geri kalmazlar. zaten bu sevgililer günü denen dangalaklığın ebesidir reklamcılar. onu yaratan da pohpohlayan da tanrılaştıran da reklamlardır. sen hiç, sevgililer günü öncesi sevgililer günü teması kullanmayan 1 tane bile reklam gördün mü? nerdeyse bebek bezi reklamına bile araya sıkıştırcaklar ''sevgililer gününde çekirdeği oluşacak bebeğiniz için bu tek taşı alın lan!'' diye. sloganını sevdiklerim.

zoraki plan program yapmak için çanlar çalmaya başlamıştır. erkek ''canım yaa sevgililer günü ne allaşkına, ben seni her gün seviyorum'' diye başlar maval okumaya. ama mecbur, ipe ipe alacak, yapacak, gidecek, gelecek. zaman aleyhine işler, eninde sonunda yapıcaktır yani başta mırın kırın etmesi anlamsızdır. kızlar mı? en beklentisiz kız bile gaza gelir. umrunda değilmiş gibi yapsa da ''allam ne alcak acabaa, bari geçen sene gittiğimiz yere gitmesek, ay hatırlar mı acaba, bal gibi de hatırlıycak hele bi hatırlamasın valla sıçarım bacağına'' diye içi içini yer. her zaman klasiktir. bi yerde yemek yenir, sinemaya gidilir falan filan. illa ki bi organizasyon şartmış gibi. illa o organizasyonla bütünleşmek gerekir. yemeğe çıkmışsan çok romantik bi yerde olcak, sinemaya gitmişsen romantik film olucak, full aşk temalı zırvalıklarla geçen yoğun bi gün. herşey kalpli, herşey kırmızı, herşey yaldızlı allı pullu. bide ne alakaysa, tek taşı da bugünle özdeşleştirmişler. ne biliyon ben belki tek taşımı kendim almak istiyorum. yok lan saçmaladım, bal gibi de o alcak ben niye alıyomuşum hayret bişi. neyse öhöm.
günler öncesinden yapılan hazırlık sevgilinin gözüne girmek için yapılır. ona yaranmak asıl amaçtır. ama sorsan herife, geri kalan 364 gün şu özenin zerresini gösterdin mi, evet diyorsa adamın fondibidir ama böyle bi zamanda bu oran ne yazık ki % 1 bile değildir. ister kabul edin ister etmeyin ama 364 gün gayet sıradandır, çift artık birbirine yeterince alışmış olmanın verdiği rahatlıkla ''amaann nolcak, salla yaae, ufff yapmasak üff gitmesek pff boşver'' kıvamındadır. istediğin kadar aşkından öl, adamın herşeyini biliyosun yani ne gibi bi sürprizle karşılaşabilirsin ki. istesen de sıradanlıktan kurtulamazsın. ama aradaki aşkı her daim taze tutmak için elinden geleni yapıyorsan, o büyülü heyecanı öldürmeyip üstünden 10 yıl da geçse hala için kıpırdıyorsa işte orda sevgililer günü senin için sadece bir gündür, öylesine bir gündür.


çektiğin fotoğraflar toplanıp üstüne yürüsünler

bütün bu organizasyonun mihenk taşı fotoğraftır. tabiki de kız tarafı, alır eline cep telefonunu gördüğü her şeyi çekebilecek boyuta çoktan gelmiştir. mekanda kavga çıksa düşün arkada millet birbirine dalmış kız o ağzını yüzünü büzüştürür tuhaf hareketlerle ardısıra 1500 fotoğraf çekip aşkımmlaa sevgililer günü keyfii =) yazıp feyse koyar. o anın atmosferi filan yalan yani. maksat ''bakın benim bir sevgilim var bakın buraya gittik bakın nasıl mutluyuz siz yalnızlar ölün nıhahah'' demektir. adam da yanda kafasının yarısı görünür, konu mankeni, herşeyden habersiz.

gelelim sevgililer gününün en önemli kısmına. ah benim talihsizlerim, yalnızlar. olm siz nasıl asil insanlarsınız. başınızı eğmeden kimseye minnet etmeden bu nalet günde çınar gibi dimdik ayakta kaldınız. sizi ayakta alkışlıyorum. ''sevgiyi göstermek 1 güne sığdırılır mı, sevginin günü olmaz'' klişelerine hiç bulaşmadan şunu diyebilirim. böyle bir gün varsa eğer, bu gün sizin asaletinizin katmerlenerek görünür hale geldiği gündür. asıl sevgi insanlarının siz olduğunuzun herkes farkında ama işte tutturmuşlar bi sevgili olayı. yoksa bu gün sizin asaletinizin 10 km öteden bile Titanik'in karşısına çıkan buzdağı gibi şappadanak ortaya çıktığı gündür. öfkelenip, çıldırmanıza hiç gerek yok. içi rahat olması gereken, huzurlu olması gereken sizsiniz. siz sevgiyi yılışıklaştırmadınız, basitleştirmediniz, bi kalıba sokmadınız. kırmızıya kurdeleye kalp şekilli aptal yastıklara sıkıştırmadınız. reklamcıinsankişisi ablanız her zaman arkanızda:P ama size bi uyarı, bi sevgili bulup bu desteğimi unutayım demeyin bozuşuruz. onlara benzeyeyim demeyin. yalan olmasın yani bu kadar dil döktüm burda lan.


2013'ün 14 Şubat'ı için evrene mesajımı da göndereyim arada aklımdayken:

kızım sen muhteşemsin! 1 senede hayatını yoluna koydun, bir başarı bir başarı. seni kıskanmayan yok valla. çekemiyolar tatlım yaa. onu bunu boşver de, accayip yakışıklı, sadık, eğlenceli ve en önemlisi gözü senden başkasını görmeyen sana aşık süper bir sevgilin var! onunla herşey süper gidiyor. adamın tek derdi seninle evlenmek, üstelik sen de onu seviyorsun. hayatının en güzel sevgililer günü bugün! üstelik her günün böyle geçiyor. hadi bakalım bu rüya hiç bozulmasın ^_^




ps. sevgililer günü denen zırvalığı bulan adam da kesin gereksiz bir insandı sana söyliyim. St. Valentinmiş, sen önce adam ol.

2 yorum: