17 Ekim 2013 Perşembe

tek fav'ımla seni kendime aşık eder, bir layk'ımla yüzüğü takarım!

linke tıklayıp buralara kadar geldiğine göre ne yazdığımı merak ediyor olmalısın. ama müsterih ol, ilgini çekeceğini düşündüğüm şeyler yazdım. arkana yaslan, başlıyoruz.

öyle bir zamana denk geldik ki.. eskiden binbir çaba ve emekle yapılan şeyler artık çok çabuk ve kolay oluyor. mesela eskiden olsa, birini mi seviyorsun, sanki ekmek keser gibi, iğneden iplik geçirir gibi bi koşu gidip dağları deliyordun. ya da sevdiğinle bir türlü kavuşamıyor musunuz? kolayı var. hemen ayakkabını giy, üzerine bir şeyler al ve tek adımla çöllere düş. ya da bunlar fazla mı uç? o zaman da günlerce kızın kapısında sabahlayıp atacağı mendili bekle, ya da mektubunu. ama şimdi öyle mi?

günümüzde neler oluyor hadi birlikte inceleyelim.



seni favladım çünkü seni seviyorum

şimdi mesela bir genç, bir kızdan hoşlanıyor. kalkıp ''seni seviyorum'' diyemez, çekiniyor. bir çok sebebi var bunun, kendince haklı ya da haksız. peki ne yapıyor gencimiz? elindeki ekrandan kızın son attığı tivitlere bakıyor, son çektiği fotoğrafları inceliyor, nereye gitmiş ona bakıyor ve en son hangi videoları paylaşmış izliyor. kızın her yaptığını biliyor. kendisini fark ettirmek istiyor. ''bak seni takip ediyorum, ne yaptığını biliyorum'' demek istiyor. bunun için de gidip kızın tivitini favlıyor, fotosunu layklıyor, check-in'ine yorum yapıyor, videosunu paylaşıyor ve görev başarıyla tamamlanıyor. peki bunun sonunda ne mi oluyor? çocuk, kendisini kıza fark ettirdiğini sanıp, kız şimdi onun favlayıp laykladığını göreceği için heyecanlanıyor ve kızın da ona karşı bir şeyler hissedeceğini sanmaya başlıyor ve işlem böylece sona eriyor. ta ki sonraki tivitlere, fotolara, videolara kadar.

diyelim ki kız, çocuğun sürekli tivitlerini favlayıp fotolarını laykladığını, check-inlerini beğenip videolarını paylaştığını fark etti. bu durumda üç şey oluyor:

a) çocuğun kendisinden hoşlandığını düşünmeye başlıyor.
b) ''dikkat çekmeye çalışıyor salak!'' deyip geçiyor
c) yok canım daha neler, öylesine bir fav ve layk işte deyip gidiyor.

cevaplar:

a) gelsin ''ay bu çocuk benden hoşlanıyor aiiyy'' ler, uykusuz ve aç susuz günler. yılın 4 mevsimi, haftanın 7 günü, günün 24 saati onu düşünmeler, animelerdeki kızlar gibi gözleri kocaman, ağzı kulaklarında haller. bir de çocuk görecek diye daha da süslenip daha güzel olmaya çalıştığı fotolar, imalı tivitler.
b) fav ve layk bombardımanına tutulan kız basıyor küfrü.
c) hiç bir şey olmuyor kız tivitler atmaya, fotolar paylaşmaya devam ediyor.

gözüne kestirdiği kişiye ulaşmak isteyen günümüz insanı, bunlarla yetinmiyor tabi. favlardan layklardan umduğunu bulamayınca hızını alamayıp kızın gittiği mekana gidiyor. böylece kızla tesadüfen(!) karşılaşmış oluyor ve cesaretini toplarsa tanışıyor.


seni laykladım evlen benlen!

hal böyle olunca, ilişkiler de tuhaf bir hal almaya başladı. araştırmalar, artık evliliklerin internetten tanışılan insanlarla yapıldığını gösteriyorken, ilişkiler Twitter, Facebook, Instagram, Foursquare ve hatta Vine sayesinde başlıyor.


mesela şu cümleyi o kadar çok duydum ki ''çocuk durmadan paylaştığım fotoları layklıyor''. soruyorum kıza ''çocuğu tanıyor musun?'' cevap tahmin ettiğim gibi ''yoo. ama iyi çocuğa benziyor''. iyi de diyorum, ''çocuk öylesine favlıyor olamaz mı? buna neden bu kadar anlam yüklüyorsun?'' ama ne dersen de, insanlar kendi bildiklerini yapıyor ve hayat bi şekilde devam ediyor.
sonra sorup duruyoruz ''neden bu kadar çok insan evleniyor?'', ''neden etrafımdaki herkes evlendi! neden hiç bekar arkadaşım kalmadı?'' çünkü artık çabucak tanışılıyor, sen daha mercimeklerini yıkarken millet mercimeklerini fırından çıkarıp afiyetle yiyor.

ve bence bu durum Esra Erol'un virali bile olabilir. ne dersiniz? :)

2 yorum:

  1. :) çok güzeldi çok haklı bir gerçek ...ne söyleyebilirim kii.. günümüz:)

    YanıtlaSil
  2. modern zamanlar bizi mahvetti bebeyim.. :)

    YanıtlaSil