
bunlar bir yana da, olay boyut değiştirince şaşırmaya başladım ben mesela. geçen gün memleketten teyzem, kızı ve damadı geldi, yanlarında küçük bir kızla. işten yorgun argın gelmişim nasıl aç ve uykusuzum anlatamam. eve girmemle ismimi çığıran küçük bir kız çocuğu sesini duymam bir oldu. bu küçük kız kim ve ismimi nereden biliyor? ve acı olan, bu küçük kız, ismimin yanına ''teyze''yi de getirmişti. nasıl ya bi dk? evet tamam geçen sene teyze oldum, şükürler olsun minik tatlış bir yeğenim var Allah'ım bağışlasın da daha konuşamıyor dolayısıyla teyze demesi şimdilik imkansız. peki bana teyze diyen bu kız da kim?

neyse bizim bu küçük cimcime 3 yaşında ve bir dillenmiş, akşama kadar peşimde, bi de ismimi nasıl komik söylüyor Allah'ımm sürekli gülüyorum o hallerine ''tizeee, tizee'' diyor böyle. ona bakınca hayata bakıyor gibi oluyorum mesela, geçen zamanı görebiliyorum. 6 sene önce ben üniversiteye başladım, kuzenim evlendi. ben mezun oldum, o ise anne. ve şimdi kızı büyüyüp bana teyze diyor. hayat tuhaf değil de ne? yani düşününce, bi anlık bi karar verip okumaktan filan vazgeçip yuva kursaymışım şimdi çoktan yürüyecek ve hatta konuşacak yaşa gelmiş bir çocuğum olacakmış. yani aslında ben artık çocuk değilmişim. ama anne de değilmişim. tüm o saçmalıklarını, çocukluklarını, hala büyümeye direnmelerini filan hatırlıyor insan. ve hala dikiş tutturamayışına üzülüp öylece izliyorsun sana teyze diyen küçük bir kızı.
ve ummadığın anda gelen küçük bir misafirle büyüdüğünü anlıyormuşsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder