25 Temmuz 2012 Çarşamba

uu beybi emekli kafasındayım

beklemek beklemek beklemek.. beklemek kadar gerizekalı bir şey daha var mıdır acaba? bence yok. neyi beklediğini bilmemekse en kötüsü. iyi olacak dersin, düzelecek dersin, mutlu olacaksın sanırsın ama her şey hala aynıdır ve yine her sabah uyanır, her gece yine uyursun. hep aynı.. ya da ben sabırsızım.

arkadaşların şey der ''bi aşık olsan iyi olursun aslında''. ama bi koşu alıp geleceğin bir şey değildir aşık olmak. sipariş verir gibi olamazsın. yine yalnızsındır, yapayalnız. güvenemezsin, sanki bir daha asla aşık olmayacak gibi hissedersin.



kimi de şey der ''ya sen çok içine kapandın ondan böyle.. çık bi ortamlara gir insan içine çık yeni insanlar tanı''. ee sonra? bu mudur yani? ben memnunum depresyonuma evde girmeye. yeni yıla da depresyona da evde gireceksin arkadaşım. en temizi. ne o öyle milletin içinde, hoş mu yani? değil.
  

hayata tersten baktığında bitip tükenmek çok kolay

e peki neden böyle emekli gibi oturup kuruyorum, kafama takıyorum, salak salak boşu boşuna üzülüyorum? depresyondan değil bence, olsa şimdi burda olmaz şebnem ferah eşliğinde zırlıyor olurdum. yaşlanıyor muyum yoksa, çüş, o kadar da değil, 25 bile olmadım daha. mevsimden desen o da değil, o dediğin şey sonbaharda olur. ne bileyim sarı yapraklar düşer sen de üzülmeye başlarsın filan artık refleks olmuştur. ama yazın ortası anasını satayım. eğer depresyondaysam da yazın depresyona giren yeryüzündeki ilk insan olma şerefine erişirim. iyi olur. en azından bir haber işte, al sana yeni bir şey.

ne diyordum.. heh, boş oturmayayım bari, oturup üzüleyim diye söz verdim sanki. evren de kılını kıpırdatmıyor ama hale bakar mısın. insan bi der ki ''ya yeter maffettin kendini geç otur karşıma nedir derdin anlat dinliyorum''. ama yok. varsa yoksa kendi bildiği. napiyim ben de, karşısına oturtup iki kelam edip halini derdini sormayan bir evrende yaşayınca insan böyle yerli yersiz üzüntülerden üzüntü beğenmeye başlıyor. kısmet.

neyse ben daha fazla kafa ütülemeden gidiyorum. siz siz olun, depresyona gireyim filan demeyin. hadi onu geçtim, böyle en ufak bi üzüleyim edeyim demeyin. çok sıkıcı valla hiç güzel değil..





ps. Reklamcıinsankişisi Çaylaklar Kampı'nda yazı dizisine tam gaz devam edicez sakın bitti falan sanmayın he. hatta üff neler neler oldu devamında. ama bu gece böyle hafiften bi dertlenince bunu yazdım arada. hadi, tatlılıklar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder