19 Nisan 2012 Perşembe

niyette değil diyetteyim bebeyim

bugünlerde sen de delirmişsin ben diyeyim çıldırmışım öyle hallerdeyim. şu zayıflama mevzusuna fena halde takıp kafayı sıyırmak çok güzel oldu.

zayıflamak, spor, incelmek, kalori laflarını duyduğumda farları yakıp gaza basmaya başlıyorum ve uçuşa hazırız! herşeyde olduğu gibi bu işin de cılkını çıkardım yani. hala ve hala spora başlamamın 35. gününde olsam da yılmayacağım yorulmayacağım diye diye kendimi avutuyorum çünkü o popo gidecek başka yolu yok! yine de ne bileyim şu an spora başlamamın 6. ayında olmak isterdim mesela, hem o zaman gözle görülür bir fark olurdu hem de azmimle kendimi tebrik edebilirdim. şimdi ise günler geçerken kendimi yiyip bitiriyorum. sadece 4 kilo verdim o da artık nasıl olduysa arada kaynadı. aa dur ya, saunadandır o da. 4 kilo terdir o ya tamam şimdi anlaşıldı. onun dışında hiçbir değişiklik yok ve ben bundan nefret ediyorum! 1 haftadır spora ara verdim, bunda ''bir an önce zayıflamam gerek!'' sabırsızlığımın rolü büyük. şimdi diyeceksin ki madem sabırsızlanıyosun neden spora ara verdin? böyle de ilginç biriyim. ama işte burda devreye asıl sebep giriyor. spor diye diye gözüm başka şey göremez olmuştu. e bi okula gidelim bakalım dedim halen daha kıro gibi 'öğrenci' olduğumu hatırladım çünkü. sonra tam gaza gelip dün gidecektim ki yine bir engel! içim kan ağladı yine! hay ben senin gibi işin, lan izin filan da yok bu ne böyle her ay her ay ne geliyon bi git dedim ve ızdırap dolu 1 gün başlamış oldu. ölümlerden ölüm beğen deseler eyvallah, ama bu ölümden de beter! her neyse konumuz bu değil. spora ara verince ''tüü sen ne olmayasın! şu hale şu tipe bak gene şişti!'' şeklinde hissettiğim vicdan azabı da eksik olmadı sağolsun. yapcak başka işi yok anca benle uğraşsın o da.


şok şok! Ebru Şallı emekli mi oluyor?

son 1 aydır özellikle spora başladığım için dengeli beslenme, sağlıklı zayıflama gibi şeylere hayatımda hiç olmadığım kadar merak saldım. Allah akıl fikir versin taktım mı takıyorum. neyse allahtan iyi bişey. bugün markete girip dergi reyonuna gidince gözlerimi belertip ilk yaptığım şey üstünde hayvan gibi SAVAŞI KAZANIN! yazan bu dergiye saldırmak oldu. sırf o başlıklar bile ''EVETT! BU SAVAŞI BEN KAZANICAM!'' diye yeniçeri misali ayaklanmama yetti. hoop hemen gaza geliyorum napim. bir an önce alıcaklarımı alıp eve gitmek istedim. hemen okuyup yarın 38 beden uyanmak için. ama olmuyor tabi öyle bişi, ben hala hayal dünyasında. neyse hiç değilse gaza gelebiliyorum hala umut var yani.

iş bununla bitmiyor. çevreme de ateş püskürüyorum! abartmıyorum her dk ''ekmek yeme annecim, aa o ne öyle saat kaç oldu neden yedin ki şimdi, anne yapma şöyle gözünü seveyim, aa sakın yağ koyma inanmıyorum onda nasıl kalori var şimdi'' diye annemin beynini yemeye başladım. sanırsın evde Ebru Şallı var öyle bişi oldum. valla o değil de Ebru Şallı beni görse jübile yapar kadın dertten ekmeğe abanır o kadar sağlıksız beslenme düşmanıyım, o kadar incelme aşığıyım düşün. hele bir de bugün gittiğim doktor daha önce milyon tane farklı kişiden milyon kere duyduğum klişe lafı etti: çikolatadan uzak duracaksın! ekmeğime yağ sürdü valla, işime gelir. bundan sonra çikolatanın allah tepesinden baksın inşallah yeter ki bana uzak olsun. hehe yaşasın kötülük, zayıflamamın önündeki engeller bir bir kalkıyor, hadi bakalım bomba gibi geliyorum sanırım! ^_^







ps. resimdeki dergi hayatımda gördüğüm en güzel dergi! çünkü kapağındaki bütün başlıklar sadece zayıflamak üzerine.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder