26 Nisan 2012 Perşembe

Reklamcıinsankişisi doktorda

son 1 haftadır gözümü ne zaman açsam doktordayım. yok yok çok şükür mühim bişi yok, sıradan rutin kontroller sadece. ama artık nasıl oluyosa, hastaneden girdiğim an hoop diye hasta psikolojisine giriveriyorum.

geçen hafta hastanede işimiz vardı. dedim gelmişken ben de kontrole gireyim. sanırsın lunaparktayım ''aa şuraya da gireyim, aa bak kardiyoloji, uu ordaki dahiliye mi aman Tanrım!'' diye salak salak havaya girdim. bazen kendime ben bile inanamıyorum yemin ederim. neyse girdim, doktor teşhisi koydu söyliceğini söyledi çıktık. kesmedi tabi. ne zamandır boynumda feci bir ağrı, tam ortadaki kemik yanıyo filan. nedir diye doktora gitmek de kısmet olmamıştı ne güzel hazır hastanedeyiz, karşımızda da nöroşirurji doktorunun odası. hemen kafamın üstünde ampul yandı ''zincirlerimizden başka kaybedecek neyimiz var'' dedim ve girdik. başladım anlatmaya böyle böyle anlattım şikayetimi. yeni aldığı oyuncağını kurcalayan orasına burasına vuran çocuklar gibi adam başladı kolumu çekmeye itmeye bişiler yapıyo demir bi çubuk aldı dirseğime dizime filan vuruyo. gülmemek için zor tutuyorum kendimi. hayır şimdi krize girsem deli sancak ''ya cınım sori, seni psikiyatriye sevkediyorum'' diycek diye tuttum kendimi napiyim. neyse sonunda bitti adam masasına oturdu ben de kalktım ayağa. ''röntgen çek gel'' dedi. hobaa ordan oraya oyuncak olduk adamlara diyorum içimden, girdim röntgen odasına. her zamanki klasik muhabbet ''takı toka küpe kolye metal eşyalar zıkkımın kökü yok dimi'' adam bunu dedi ya, o an kendimden tiksindim. saçımdan tel tokalar çıkıyo, ellerimde rahmetli Barış Manço görse takdir edecek kadar yüzükler, kulağımda küpeler falan yuh lan bitmiyo. tipik bir takı hastasıyım, tam da hastanedeyim, hasta ve hastane uyumu filan vaay güzel uyum şşş çaktırma filan diycektim ki derken sonunda adam geldi makinayı göstererek ''başınızı dayayın'' dedi gitti. yanına gittim makinanın sırtımı dayadım yanağımı yapıştırdım yok olmadı, önünde minik merdiven gibi bişey var, ona çıksam boyum deve gibi olcak, çıkmasan alçakta kalıyosun spastik gibi birkaç saniye makinayla bakıştım ama artık dayanamayıp odadan çıktım adama sordum ''yaa bu nası olcak başımı mı dayıycam:/'' geldi anlattı gitti. sonra tekrar geldi kafamı yana alıyo sola kaydırıyo filan kukla gibi o da oynattı yani anlıycağın. duygularımnan oynadılar insanfsızlar :( kaderimde bu da mı vardı yarebbim diye çıktım gittim.


Çaresiz derdimin sebebi belli, dermanı yaramda arama doktor 

ve bugün.. geçen hafta çektiğim röntgeni nöroşirurji doktoruna göstermek için sabah düştük yola. adamın bölümü de öyle bi bölüm ki doğru mu yazdım acaba diye yavaş yavaş teker teker yazıyorum şu an. annemle babam yukarı çıktılar ben röntgeni aldım doktorun kapısındayım. 6 sene tıp eğitimi aldım ya doktorum zaten, kağıtta yazanı anlamaya çalışıyorum. şıp diye teşhisi koycakmışçasına gözlerimi kısıp okuyorum. adamlar da öyle bi umursamamışlar ki 2 satır şey yazıyo sadece:

Servikal lordoz düzleşmiştir.
Vertebra korpus yükseklikleri ve intervertebral eklem aralıkları tabidir.

2. cümle gene iyi bişey diyor gibi göründü gözüme. hee tamam dedim ama ilki pek o kadar aydınlık görünmedi içimden bi ses ''olm düzleşmiş filan diyo küfreder gibi. hayırrr kemiklerime fön çekmişler yarebbim! ay yok Allah'ım korusun bişi değildir inşallah'' aklım o düzleşmiş lafında bunları sayıklarken babam geldi girdik odaya. adam 2 saat bilgisayarda bişiler yapıyo ''napıyo lan bu solitaire'e filan mı daldı naptı allahımm ben burda röntgen sonuçlarımla gelmişim belgelerle konuşuyorum adamın bilmemneresinde değil.'' diye düşünüyorum. pıtı pıtı tuşlara basıyo defterine bakıyo derken sonunda başını kaldırdı gerçek dünyaya indi. sonucuma bakıp gayet sıradan bir ses tonuyla ''bişi yok yeaa sadece adale gerilmesi var'' yalana bak düzleşmiş diyo orda adam oturma yerlerinden uydurmuyosa ne olayım diye düşünürken birkaç ilaç, bide boyun egzersizleri verdi düzelmezse fizik tedaviye başlarız dedi çıktık.

ama benim için hiçbir şey bitmemişti. bu hesap burda bitmez deyip eve gelince hemen internetten araştırmaya başladım. ve bulduğum sonuçlar maalesef boynumda düzleşme olduğunu söylüyordu. bide isim vermişler gerizekalılar yazın işte boynun düzleşmiş diye. hayır yani o kadar tırstım allam boyun fıtığı mı oldum acaba diye evham yaptım hep boşuna. büyütülecek birşey değilmiş allahtan, birkaç hafta egzersizle filan iyi olabilirmiş ama dikkat etmezsem boyun fıtığına çevirebilirmiş. Allah korusun tabi, yeter ki bişi olmasın yapcaz valla egzersizdi carttı curttu. zaten elim mahkum, deli gibi spor yaptığım için onu da aradan çıkarırım. bence evren bana bi güzel hareket çekti yine, yine egzersiz hep egzersiz anasını satayım!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder