13 Ocak 2011 Perşembe

istanbul git ankarayı bul


araya ayrılık girmesi fena. ben de oturdum bi sigara yaktım. evdekiler evde değillerdi, bu yüzden döndüklerinde en ufak duman kokusu almasınlar diye pencereyi açtım sonuna kadar. ama geldiklerinde, ne yaparsam yapayım o kokuyu alıcaklar. ne yaparsam yapayım çıkıp gelmiceksin şuan.
ankara. uzak yer. istanbul da yakın değil bana. kendimden uzağa gittim son bikaç gündür. hah, evet 5 gün olmuş.
belki öldüğüm haberini alsan, yine dönmeyeceksin oralardan. inatsa inat. kesinlikle öylesin. ama sana kızmıyorum. seni anlıyorum yine de biliyor musun. bazen sana kızdığımda, aslında kendime kızıyormuşum da, bi an seni kendim sanıp da öfkeli kelimelerime küskünlüğüme gri kanatlar takıp yanına yolluyormuşum. zaman geçiyor. zaman demek, gitgide daha alışmak. alışıyo insan iyi kötü.
ama özledim. seninle konuşmasak da 1,5 gündür, beni çok kızgın bi halde kendimi burada yiyip bitiren bi halde bıraksan da, haklı ya da haksız umursamasan da.
depresif şarkılar açıp duruyorum. ama günde 1 sigaradan fazlasını sen gelinceye kadar kendime yasakladım. dönünce zaten beynimi yiyosun içme içme diye. sanki sen ben içme diyince bırakıyosun da. halla halla. hayret bişey.
ayyyy böyle bi yazı yazabileceğimi yazıya başlarken bile bilmiyodum resmen. ama berbat. halim gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder