9 Ocak 2011 Pazar

Cemal Süreya'ya...



Hangi şiirinizi yazsam diğerinin hatrı kalacak. Diğerini yazsam ötekinin boynu bükük. Hem ben, Sizin kadar usta değilim üstadım kelimeleri önümde diz çöktürecek denli. Kusurumu bağışlayınız.

Oralarda ne şiirler yazdınız, biliriz. görmeyiz fakat biliriz. Gün gelir, biz de elbet görürüz. Ve elbet, ve tabii, Siz de bakarsınız görürsünüz bizi. Şiir yazarız ama şair değiliz. Şair diye size denir.

Yazacaklarım çok. Lakin huzurunuzda söyleyeceklerimle, daha doğrusu çelimsiz kelimeleri elele tutuşturup birşeyler söylemeye çalışmalarımla şahsınızı sıkmayı hiç mi hiç istemem.

Sanki bir gün oturtup beni karşınıza, ''Bak evladım. Böyle olmaz. Yazmalısın daha da. Şiir uslanmak nedir bilmez bir nehir, dörtnala bi arap atı ve daha nicesi. ne derler nedir nasıl yaparım deme. yaz.'' demişsiniz gibi, size söz vermiş gibi, -ki o söz benim için ne denli büyük bir yemindir. Şiir yazmayı elden bırakmayacağım. Ve siz orada, daha doğrusu her daim yakınlarda, buralarda, seyredeceksiniz. Eleştireceksiniz de. Ve ben, yazdığım her şiirden sonra tatmin olmayacağım da, ''Bu, sanatçının doyumsuz tanrısallığıdır...'' diyeceksiniz. Diyeceksiniz değil mi. Seyredeceksiniz de.


Işıklar içinde uyuyunuz güzel şair.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder