20 Ocak 2011 Perşembe

ham bi ilham


sanat ilham veriyor bana herşeyden önce. insanlar. kırmızı saten bi elbise giymiş kırmızı rujlu simsiyah saçlı bi kadın. beni tanımasa da ve aslında hiçbir şey hakkında hiçbir şey bilmese de tatlı tatlı gülümseyerek gözlerini dikip bakan, inceleyen, dokunan, ısıran, koklayan, düşen, kalkan bi çocuk ilhamı sunar bana camdan bi tepside. siyah beyaz fotoğraflar. mesela taparcasına sevdiğim Edie Sedgwick. mesela Claire Forlani. her an tek bi sırt çantasına hikayesini toparlayıp içinden gelenin önünde eğilip rüzgar nereye götürürse oraya gidebilecek genç kızlar, kadınlar ilham verirler bana. Edith Piaf. Cemal Süreya. Turgut Uyar. Birhan Keskin. Dali. Ve tabii Frida.
Çocukluğum, güneşli yaz öğleden sonraları. Fransızca. yağmurlu bi akşam şömine başında fonda Edith Piaf - Autumn Leaves, kadehte beyaz şarap. karlı bi sabah sıcak çikolata.
Aşk.
Heyecanlar, elin ayağın titreyerek geçmek o eşikten. gözünü karartıp sonunu düşünmeden girilen hikayeler. ya da belki hiç farkında olmadan içinde bulunulanlar. Hangi şarkıyı seviyosan onu dinlemek. Çok sevdiğin bi şairin bi şiirini okumak. Ne yaşarsan yaşa, güzel günlerin olacağı umudunu taşımak içinde. Yaşamak, salt yaşamanın kendisi en büyük ve en güzeli ilhamı veriyor bana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder