20 Ağustos 2010 Cuma

bir bilinmeyen hakkında alelade zırvalayışlar


mutluluğa dair pek çok şey yazılır çizilir.kimse tam olarak bilmese de ne olduğunu.bilmediğin birşey hakkında iki kelam etmek evet saçma,evet aptalca ve evet tuhaf.biz insanlarsa neredeyse her gün saçmalıyor,aptal durumuna düşüyor ve tuhaflaşıyoruz.çünkü hala mutluluk denen şeyi sorgulayıp duruyoruz.bulunca çok anlayacakmışız gibi.bi odaya kapatılmış birer fareyiz aslında,bi dilim peynir veriliyor ve mutlu oluyoruz,ama aslında en önemlisi bunu mutluluk sanıyoruz.gökdelenler dikmişiz,plazalar,rezidanslar,iş kuleleri,şunlar ve bunlar.bi halta yarıyormuş gibi tüm bunlar,her gün aynı daire içinde koşturup duruyoruz,kendi terimizde boğuluyoruz.en kötüsü,kendimizi mutlu sanıyoruz.ya da belki sanmıyoruz,tüm bunların ucunda mutluluk var yalanına kanıyoruz.kana kana inanıyoruz.
mutluluğu gerçekten 'bulmuş' birine soracağım tek bi soru olurdu herhalde.buna neden bu kadar eminsin?hevesini kursağında bırakmak gibi bişey olurdu bu büyük ihtimalle o guru kılıklının.ya da büyük olasılıkla mutlu bi insan olduğundan,böyle herhangi birşeye kafa yormayacak,sorguya suale çekmeyecek denli olgunlaşmıştır ve kaale bile almaz sorumu.ama her neredeyse eli öpülesidir.şu hayat denen tuhaf çizgi film içerisinde hem rolünü kusursuz yada kusurlu yahut yarıkusurlu yerine getirip ve hem de mutlu olabilmeyi becerebildiği için.ve elbette bize bakıp bakıp sinsice gülebildiği için.''siz ölümlüler,ne de güzel oynuyorsunuz şu aptal rolleri,mutluluk yok orada bir yerde.siz sadece kendinizi kandırıyorsunuz'' diyebileceği için.haklı olacağı için her ne yaparsa bize,her ne söylerse.ama ne içtiyse aynısından istiyorum!
şimdi burada mutluluğa dair bi yazı yazabildiğim,yazmaya meylettiğim,yazmaya çabaladığım için kızıyorum da bir taraftan kendime.anlam da veremiyorum.bilmediğin birşey hakkında iki laf etmek saçma zira.ama dedim ya bir bilinmeyen hakkında alelade zırvalayışlar bunlar.amacım ahkam kesmek olamaz.
yarın veya öbürgün veya bi ay sonra,yine aynı şeyleri söylüyor olurdum.mutluluğu aslında hiçbirimizin tam anlamıyla bildiğini sanmıyorum.yaşadığını da.belki de bu böyle bi çizgifilm.sonunda herhangi birileri mutlu olmayacak.aslında ahkam kesmek,XL laflar geveleyip de birşey söyleyememek istemem.maaşını alan,evden işe işten eve düzenli bi memur kafasında değilim.herhangi bi para cart curt da verilmiyorken,oturduğum yerden lafımı söyleyip de gitmek de istemem.bu yüzdendir rahatça saçmalamalarım.her neyse.
ne dersem tatatatammm YETERSİZ BAKİYE!hadi mutluluğu anlatayım size,nasıldır sohbeti muhabbeti sesi rengi falan...KART BOŞ!yani biz günahkar birer ölümlüysek,hiçbir güç bize mutluluğu anlattıramaz,yaşayıp yaşamadığımız muallaktayken.
başından sonuna,yazının en başında içimden sinsice güldüğüm farenin kader arkadaşıyım şimdi.aynı yerde koşup duruyorum.ve hiçbir şey anlatmadım biliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder