15 Ağustos 2010 Pazar

hatırlamalı sevgiyle anmalı ümitlerle yarınları hoş tutmalı


neyi yazabilirsin ki laf dönmeden dolaşmadan direk gelince 90'lara.ve nasıl?zaten
80'lerin sonunda doğmuş birinden haddi hesabı olamayacak kadar iyi bi yazı yazmasını beklemek;izelin çeliğin ercanın adının artık asla birlikte anılmadığı,tarkanın metamorfoz geçirdiği,mustafa sandalın başının bağlanıp baba olduğu günümüzde yonca evcimik'in tivitine bandım şarkılarıyla dişi ismail yk haline bürünmesine şaşırmamak kadar saçmadır.yapılmaması farzdır.
gecenin bi vakti,1'e varmaya hazırlanırken saat,birden kalbim o yıllarda attı.hiç büyümedik ki biz.hala,tuhaf renkli ve haddinden bol tişörtler giyip aptalca dans ederek,şimdi dinlediğinde gülemeyeceğin kadar saçma ve anlamsız gelen o şarkıları söylüyoruz aslında.2000'ler denen uyuşturucu bizi her gün biraz daha saçma hayatlarda kaydırıyor.yerde muz kabukları falan da yok üstelik.kaygan olmayan bi zemin üstünde kaygan,yavan ve yavşak hayatlar yaşıyoruz.sakız gibi.tadı çabuk kaçıyo ve çoğu kez ertesi gün aynı şeyi yaşayacak olduğunu bilsen de,aynı sakızı milyonuncu kez çiğnemek için can atıyosun.ne de olsa reklamın gücü!günümüzde reklamın geldiği nokta yadsınamayacak kadar yukarda.kalite kimi zaman göreceli tabi ama nerde çokluk orda bokluk felsefesi çoğu kez reklam dünyasında da bağırarak kendini gösteriyo.evet ne diyodum,lafı reklam dünyasına getirmiycem elbette.
kim bilir hangi rüzgar esti,hangi dağda kurt öldü de bu gece 90'lar depreşti...her nereden esiyorsa ve estiriliyorsa o rüzgar,sağolsun varolsun.pek bi mesudum şimdi.



ps.daha başta dedim size dimi,80'lerin sonu 90'ların başı kuşağı çocukları olan benden senden bizden ne uzunlukta bi yazı çıkabileceğini.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder